ŞİMŞEK NASIL OLUŞUR? | GÖK GÜRÜLTÜSÜ, YILDIRIM, PARATONER VE DAHA PEK ÇOK ŞEY | Aklın Gölgesi | Bilim, Sanat, Tarih, Psikoloji vs.

ŞİMŞEK NASIL OLUŞUR? | GÖK GÜRÜLTÜSÜ, YILDIRIM, PARATONER VE DAHA PEK ÇOK ŞEY

3 dk


Yağmurlu havalarda, gökyüzünde bir sürü kara bulutlar süzülürken bir anda mavi bir ışık parlar, ardından korkutucu bir ses çıkar. Çıkan mavi ışığa şimşek, ardından duyduğumuz sese de gök gürültüsü deriz. Peki, bu olay neden ve nasıl olur? Neden önce şimşek çakar ve sonra gök gürültüsünü duyarız? Gelin bu hava olayını videonun devamında hep beraber öğrenelim.

(intro)

            Yağmur yağarken şiddetli şekilde rüzgâr esiyorsa siz de fark etmişsinizdir, bulutlar hızlı bir şekilde birbirinin yanından geçer. Bu bulutta bazı olaylar olur ve bir anda gökyüzünü mavi bir ışık kaplar. Peki, tam olarak ne oluyor o esnada?

            Bir bulut içerisinde hidrometeorlar olarak adlandırılan parçacıklar gelişir ve etkileşime girer, çarpışma sayesinde de yüklenir. Daha büyük parçacıkların daha fazla negatif yük kazanma, daha küçük parçacıkların ise daha fazla pozitif yük kazanma eğilimde oldukları düşünülmektedir. Bu parçacıklar, bulutun yukarı bölümünün tamamen pozitif yük kazanması ve bulutun aşağı kesimlerinin negatif olarak yüklenmesine kadar, dikey hareketler ve yer çekiminin etkisiyle ayrılma eğilimindedir. Bu yük ayrılması, hem bulut içerisinde hem de bulut ile yer arasında çok büyük bir elektrik potansiyeli oluşturur. Bu potansiyel milyon voltlar seviyesinde olabilir ve sonunda havadaki elektriksel direnç bozulur ve parlama yani şimşek çakması başlar. Bu olay sadece kümülonimbüs bulutlarında görülür. Diğer bulutlardaysa enerji aktarımı sırasında bu şekilde gözle görülür bir parlama olmaz.

            Burada karıştırılabilen iki tane kavram var. Biri şimşek diğeri ise yıldırım. Bunlar aynı şey değil birbirlerinden farklı şeyler. Şimşek çakmasının size hiçbir zararı olamaz. Çünkü şimşek bulutun kendi içinde veya birkaç bulut arasında elektrik boşalmasıdır. Ancak yıldırım bir doğal afettir, can ve mal kaybına sebep olabilir. Çünkü yıldırımın etki alanı gökyüzüyle sınırlı kalmaz. Bulutta biriken yükler doğrudan yeryüzüyle etkileşime geçerek aktarılır. Bu yüzden elektriğin boşaldığı noktada bir canlı varsa ölebilir veya yangın çıkabilir. Yıldırımın etkilerinden korunmaksa bir yere kadar mümkün. Çünkü buluttaki yükler en kısa mesafeyi kat ederek nötrlenmek ister. Eğer siz yüksek bir yere elektriği çekebilecek kadar iletken bir malzeme, mesela demir bir çubuk dikerseniz elektrik doğrudan bu çubuğa temas eder. Ve çubuğun da bir ucunu toprağa saplamışsanız elektrik akımı kimseye zarar vermeden topraklanmış olur. İşte bu prensip sayesinde yüksek binalara yıldırım düşse bile kimse zarar görmez. Çünkü bu binaların tepesinde paratoner denen bir sistem vardır. Genellikle bakırdan yapılan çubuk binanın tepesine dikilir. Daha sonra bu çubuk iletken bir kabloyla toprağa temas ettirilir. Böylece yıldırım düşeceği zaman bu paratonerin üzerine düşer ve enerji kolayca toprağa iletilir. Bina sakinleri, duyacakları sesi hesaba katmazsak bu olaydan hiç etkilenmez bile.

            Sahi ya, şimşek çaktıktan sonra bir ses çıkıyordu, hani gök gürültüsü diyorduk. O neyin nesi peki? Aslında bu ses şimşek çaktıktan sonra çıkmıyor. Şimşeğin sesi bizzat gök gürültüsünün kendisi. Gök gürültüsü, elektriksel boşalma ile, 20.000 °C’ye varan sıcaklık sayesinde atmosferin ısıtılması sonucu ışık kanalları boyunca oluşmaktadır. Bu bir şok dalgası üretirken çevredeki açık havayı sıkıştırır, ardından da şimşek kanallarından dışarı doğru yayılırken akustik dalgaya dönüşür. İşte gök gürültüsü böyle oluşur. Peki, neden gök gürültüsünü şimşekten sonra duyuyoruz? Bu durum ışığın sesten daha hızlı olmasıyla ilgili. Işığın hızı o kadar yüksek ki neredeyse şimşek çaktığı anda görüntüsü bize ulaşıyor. Ancak ses böyle değil. Ses saniyede yalnızca 300 metre ilerleyebiliyor. Bu yüzden mesela şimşek 600 metre uzağınızda çaktıysa gök gürültüsünü 2 saniye sonra duyuyorsunuz.

Tabii bunun şöyle bir avantajı da var, aradaki süre farkı sayesinde fırtınanın size olan uzaklığını hesaplayabilirsiniz. Nasıl mı? Şimşekli bir havada gökyüzüne iyi bakın. Şimşeğin çaktığını gördünüz mü? Öyleyse içinizden birer birer saymaya başlayın ama ilerleme hızınız bir saniyeye olabildiğince yakın olsun. Gök gürültüsünü duyana kadar saymaya devam edin. Sesi duyduktan sonra söylediğiniz sayıyı üçe bölün. Çıkan sonuç fırtınanın size olan yaklaşık uzaklığını verir. Mesela diyelim ki 10’a kadar saydınız ve ardından gök gürledi. Demek ki fırtınanın size olan uzaklığı üç küsur kilometreymiş. Bu şekilde fırtınanın ne kadar uzakta olduğunu, bulutlar üstünüze gelmeden önce eve yetişip yetişemeyeceğinizi anlayabilirsiniz.

İşte gök gürültüsü ve şimşek bu şekilde oluşuyor. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
13
Üzgün
Kızgın Kızgın
12
Kızgın
Hahaha Hahaha
10
Hahaha
Beğendim Beğendim
10
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
9
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
6
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
5
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds