TARİHTEKİ UÇUŞ DENEMELERİ: GÖKYÜZÜNDEKİ İNSAN | MESELE

4 dk


Gökyüzünde süzülen şu kuşlar ne kadar da güzel değil mi? Keşke biz de onlar gibi özgürce dolaşsak gökyüzünde. Tarih boyunca insanlar bunu sürekli istedi. Ancak bazıları da oldu ki istemekle kalmadı, gerçekten kuşlar kadar özgürce gökyüzünde süzüldü. Kimileri başarıyla indi yere, kimileriyse bu isteği yüzünden canından oldu. Peki, kimler gerçekten uçmayı denedi? Gelin videonun devamında insanlığın gökyüzündeki macerasına doğru yavaş yavaş süzülelim.

İnsanlığın bir kanat prototipi yaparak gökyüzünde süzülme isteği ilk olarak bir Yunan mitinde geçer. Efsaneye göre Kral Minos, baba Daedalus ve oğlunu Girit Adasına hapseder. Hapis hayatından sıkılan Daedalus’un aklına kaz tüylerinden kanatlar yapıp bunları kullanarak adadan kaçmak gelir. İşte böylece bilinen en eski efsanevi insanlı uçuşu gerçekleştirmiş olurlar. Tarihi kaynaklara geçen ilk uçuş ise 9. yüzyılda Endülüs diyarındaki Kurtuba şehrinde Abbas İbn Firnas tarafından gerçekleştirildi. Dallar ve ipek kumaşlardan hazırladığı kanatları sırtına alarak uzun bir kuleden atlayan İbn Firnas, bu denemeyi gerçekleştirdiğinde neredeyse 70 yaşındaydı. Uzun bir süre kuşları gözlemleyerek süzülme ve sekizli kanat çırpma hareketlerini inceledikten sonra bu uçuşunu gerçekleştirmiş ancak çok kritik bir detayı unutmuştu. Kuşlar inişe geçtiğinde kuyrukları genişliyordu. Oysa İbn Firnas’ın yaptığı planörde kuyruğun şekli sabitti. Bu yüzden inişi çok sert olmuş ve yaralanmıştı. Böylece tarihi kaynaklarda geçen ilk uçuşu gerçekleştirmiş bulunuyordu.

Malmesburyli Eilmer da 1010 yılında benzer bir uçuş girişiminde bulunmuş, ancak o da kuyruk yapmayı unuttuğundan 200 metrelik bir uçuşun ardından iniş yaparken her iki ayağını da kırmıştı. Ünlü seyyah Marco Polo ise 1295 yılında Çin gezisinden döndüğünde Avrupa’ya Çin buluşlarını öğretirken uçurtmayı da öğretmiş ve belki de biraz abartarak bazı Çinlilerin bu icada tutunarak uçtuğunu söylemişti. Kim bilir belki Marco Polo’nun anlatılarından esinlenmiş olacak ki Leonardo da Vinci 15. yüzyılda bir planör tasarlamıştı. Leonardo da Vinci bu tasarımını hiç inşa edemedi ve yalnızca çalışmalar yaptığı defterinde çizim olarak kaldı. Bu planör çizimi 19. yüzyılda birkaç aerodinamik ekleme çıkarmayla beraber mühendisler tarafından inşa edilmiş ve gerçekten uçtuğu gözlemlenmişti. Leonardo da Vinci aynı zamanda bir tane de uçan makine tasarlamıştı. Günümüz helikopterlerini andıracak şekilde dikey kalkış yapmayı amaçlayan bu makinenin uçamayacağıysa açıktı. Bu yüzden prototip yapma gereği bile duyulmadı.

17. yüzyıla gelindiğindeyse uçuş denemeleri Osmanlıya geçmişti. Türk âlimi Lagari Hasan Çelebi, kendi tasarladığı ve büyük bir kafes ile ona bağlı konik biçimli ve içi barut dolu haznesi olan bir füze yardımıyla kendisini havaya fırlatmıştı. Uçuş, Osmanlı padişahı IV. Murad’ın kızının doğum günü kutlamalarında yapılmıştı. Kaynaklarda sadece böyle bir uçuş gerçekleştirildiğinden bahsedilip akıbeti bildirilmediğinden başarılı bir şekilde inip inmediği bilinmez. Bu uçuşun ardından Boğaziçi’ne yumuşak bir iniş yaptığına ve Sultan IV. Murad’ın kendisini bu başarısından ötürü orduda yüksek bir rütbeyle onurlandırdığına inanılır. Uçuşun yaklaşık 20 sn sürdüğü ve yine yaklaşık 300 metre yüksekliğe ulaşıldığı tahmin edilmektedir. Bu olaysa Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde anlatılır.

1638 yılında, Hezarfen Ahmet Çelebi, kuşlardan esinlenerek tasarladığı bir çift kanatla İstanbul Boğazı üzerinde uçmuştur. Boğazın Avrupa yakasındaki Galata Kulesi’nden uçuşuna başlayıp, süzülerek 3 kilometrelik bir mesafeyi kat edip boğazın Asya yakasına, yani Üsküdar’a yaralanmadan inmiştir. Bu aynı zamanda ilk kıtalararası uçuş olduğu anlamına gelmektedir. Hezarfen Ahmet Çelebi’nin uçuşu da Lagari Hasan Çelebi’nin denemesi gibi Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde geçmektedir.

Bu denemelerden iki yüzyıl sonra daha farklı bir uçuş sistemine geçilir. Bundan önceki denemeler süzülmeyi esas almakta ve sadece kuşların kanat yapısı taklit edilerek oluşturulan planörlerle gerçekleştirilmektedir. Ancak daha sonra havadan hafif uçuş denilen bir yöntemin uygulanılabileceği fark edilir. Hava gazdan oluşur ve bazı gazlar havadan hafif olduğunda yukarı çıkmak ister. Bu keşif insanları gökyüzüne taşımanın ilk adımıdır. Önce sıcak hava balonları yapılır. Balonun içindeki havanın bir ısı kaynağıyla ısıtılarak genleşmesi ve yoğunluğunu kaybetmesi sağlanır. Böylece gaz yukarı yükselmek isterken beraberinde balonu da yukarıya çıkarır. İnsanlar ilk başta bu prensiple beraber balonu gözlem amaçlı kullanır. Seyahat edilemez çünkü bu balonların kontrol edilmesi mümkün değildir, rüzgâr nereye götürürse balon da oraya gider. Daha sonra zeplinler icat edilir. Zeplinin kenarlarında ufak kanatçıklar vardır ve bu da kontrol edilme imkânı sunar.

İlerleyen zamanlarda planörlerin daha da geliştirilmesiyle beraber zeplinlerin devri sönecektir. Özellikle 1880 ile 1900 arasındaki 20 yılda planörler çokça geliştirilir. Pervane eklenir, güç kaynağı bağlanır ve bu şekilde süzülmeden çok yükselme hedeflenir bu dönemde. Raylı bir sistemden hız alarak yükselmek isteyen Sir Hiram Maxim böyle bir deneme yapmış ve 60 m yükseklikte bir süre uçtuktan sonra yere çakılmıştı. Maxim’in denemesine benzer pek çok uçuş bu dönemde gerçekleştirilmişti.

20. yüzyıla gelindiğindeyse Wright Kardeşlerin uçuşu ilk başarılı modern uçuş olarak kabul edilmekteydi. Birbirine paralel iki kanat, bu kanatlar arasında sağda ve solda olmak üzere iki pervane, bu pervaneleri döndüren bir motor ve bir de kuyruk kullanarak güzel bir prototip inşa etti Wright Kardeşler. Wright kardeşler, havadan ağır sürdürülebilir ilk kontrol edilebilir ve motorlu uçuşu 17 Aralık 1903’te Kuzey Karolina’daki Kill Devil Hills’te yapmıştı. Orville Wright tarafından yapılan 12 saniye süren ve 37 metrelik olan ilk uçuş, sonradan çok ünlenecek bir fotoğrafla kayıt altına alınmıştı. Aynı gün, Willbur Wright da 59 saniyelik ve 260 metrelik bir uçuş yapmıştı.

Bu uçuş denemelerinden sonra artık uçakların devri başlayacaktı. Askeri ve sivil amaçla ya da kargo taşımak için on binlerce uçak yapılacak yepyeni bir dönem başlıyordu. İşte gökyüzündeki insanın hikâyesi buydu.

Böylece bir videonun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
11
Üzgün
Kızgın Kızgın
10
Kızgın
Hahaha Hahaha
9
Hahaha
Beğendim Beğendim
6
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
5
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
4
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
2
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds