Haftanız bitmiş, ve ailenizle ya da arkadaşlarınızla vakit geçirmek için eve gidiyorsunuz. Henüz o yorgunluğu atarken aklınıza bir şey geliyor. Bir iki gün sonra o yorgunluğu tekrar yaşayacaksınız.Evet bu durumu belki sizde yaşamışsınızdır çünkü 7den 70 e birçok insan bu durumu yaşamıştır.Off yine trafik, yine yoğun bir hafta, yine koşuşturma…diye iç geçirip düşündüğünüz zamanlar olmuştur. O zaman gelin ve buna yakından bakalım.
Anlamını pazartesi gününden aldığını düşünüyorsanız bence yanılıyorsunuz. Aslında ismi Pazartesi olarak bilinse de gerçekte durum daha farklı. Çünkü asıl sebep Pazar gününde saklıdır. Pazar günü, yaklaşan haftayı müjdeler ve bazı durumlar da yaklaşan günleri müjde olarak değil de aksine yoğun tempo, çalışma hayatı, stres, sinir, trafik, yorgunluk olarak akıllara getirir. Pazartesi sendromunun aslında Pazar gecesinden başlamasının sebebi de budur.
Bol bol dinlenip iş hayatından uzak kaldığınız koca bir hafta sonu bitmiştir ya da bitmek üzeredir ve kişi bunun farkındadır.
Hafta sonunun bitmiş olması, kişi üstünde gerginlik yaratabilir. Zaten bu çok doğaldır. Fakat bir kaç saat sonra başlayacak olan Pazartesi’ye ve yeni bir haftaya direkt olarak endişeli yaklaşan insanlar, içinde bulundukları bu sendrom durumu çeşitli şekillerde deklare ederler.
Peki sizde bu sendrom var mı konusuna gelecek olursak, genellikle kişiler arası iletişimi bozuk olan, aile içi iletişimde sorun yaşayan ve iş hayatında uyum sorunu yaşayan insanlarda daha sıklıkla görülür bu durum. Yani aslında pazartesi sendromu tamamen bir iletişim sorunudur.
Kişiler arası iletişimde, aile içi iletişimde ve 5 gün geçireceği yoğun iş haftasında işi ve çalışma arkadaşlarıyla sorun yaşamayan insanlar için Pazartesi bir sendrom değil, aksine heyecan barındırır. Günlük hayatın gerçeklerini kabullenmek bu insanlara zor gelmez, bir külfet olarak adlandırmadıkları için sendrom sorunu da yaşamazlar.
Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz:Kendisiyle mutlu olan insanların Pazartesi sendromunun etkisine girmeleri zordur. Pazartesi sendromundan kurtulmak için öncelikle kişinin kendisini mutlu etmesi önemlidir. Kendisiyle bir huzursuzluğu ve sorunu olmayan insanların diğer insanlarla da kolay kolay sorunu olmaz. Sakin ve gerçekçidirler.
İletişim Uzmanı Pınar Pişirgen: ”Oysa ki; sendrom haline sokmaktansa, kişi, kendisini pozitif yönde motive etmeyi denese oldukça başarılı olabilir. Yeni gelen haftaya heyecan duyun, daha başarılı olmayı hedefleyin, ”acaba kaç tane yeni insan tanıyacağım”? diye kendinize sorup kendinizi pozitif enerjiyle doldurun” şeklinde ifade ediyor bu durumu.
Pazartesi’nin sendrom olup olmayacağı tamamen sizin elinizdedir…
Pazartesi’ye heyecan duyun!Ve sen, umarım videodan memnun kalmışsındır. Haftaya yeni videoya dek görüşmek üzere, kendine çok iyi bak, Hoşçakal 🙂
0 Yorum