Bazen fark edemediğin güzellikleri ıskalıyorsun. Asla unutma ki; baktığım ve gördüğün her şey konuşsa da konuşmasa da eşsizdir… O hâlde konuşmasını bekleme, değerini bil dokunduklarının. Düşünebiliyor musun? O dokunduğun şeye kâinatta dokunan tek kişi sensin. O, bu hakkı sadece sana verdi. Sıradan olmamalı dokunuşun, hissederek dokun! Çünkü bunu bir daha asla yapamayacaksın. O sokaktan bir daha asla geçemeyeceksin. Dönüp tekrar geçsen de geçemeyeceksin; o demindi ve demin az önce bitti.
Eskiden iş aradığımda benden özgeçmiş isterlerdi, ben de tuhaf tuhaf bakardım. Anlamadığımı düşünüp aşağıdaki gibi ısrar ederlerdi:
-CV beyefendi, CV istiyoruz … Özgeçmiş yani!
– Anladım da neden istediğinizi anlamadım. Saçma; çünkü siz benden özgeçmiş istiyorsunuz; ama daha geçmedi ki… Ben size özgeleceğimi versem?
derdim.
-Yok kardeşim sağol, biz sana haber veririz… İyi günleer…
deyip beni yollarlardı, sonra da haber vermezlerdi. ‘Saf mıyım acaba biraz?’ diye çok düşünürdüm. Çünkü kimse bana ‘Özgelecek de ne demek?’ diye sormazdı. ‘Arayacağız!’ deyip aramazlardı. Acaba beni başlarından savmak için mi yalan söylüyorlardı? Komik yaa, çok komik… İnsan merak etmek mi hiç? ‘Özgelecek ne demek?’ diye sormaz mi? Vay bee! ..
Neyse bir gün senden özgeçmiş isterlerse tuhaf tuhaf bak onlara… Sonra da ‘Benim özgeçmişim yok; çünkü daha geçmedi!’ de. Eğer ‘Seni arayacağız!’ derlerse sakın inanma, aramayacaklar. Özgeleceğine ya da senin hayallerine değer veren biriyle karşılaşırsan bil ki doğru yerdesin… Senin geçmişinle ilgilenenler, bu tavırlarıyla sadece kendilerini düşündüklerini açık açık söylemiş oluyorlar. Ama geleceğinle ilgilenenler sadece kendilerini değil, seni de düşünüyor olacaklar. Özgeçmişine bakan biri senin geleceğinle hayalinle nasıl ilgilenebilir ki? Adamın kendi hayalleri var. Seni, o hayallerini gerçekleştirmek için kullanmak istiyor ilgili işveren ve asla bilmiyor ki seninde hayatın var. Ve yine bilmiyor ki eğer sana yardım ederse ya da hayallerinizi birleştirmeyi teklif ederse sen o işi kendi işin gibi görür ve asla hile yapmazsın.
Özgeçmişiyle işe girenlerin hedef bir gün kendi işini kurmaktır ki bu adamların ne yapacağı asla belli olmaz. Özgeleceğiyle işe girenlerin hedefi ise özgeleceklerinde yazılı olduğu için nettir ve ne yapacakları da kesinlikle bellidir.
Bkn. Söz konusu kişinin özgeleceğinin son satırları…
Birine tutulduğunda; uçma, kaçma, akıllı ol! Planını ve hayallerini sor! Ciddi ol. Senin kabul edeceğin şeyler mi onun istedikleri? Dereye düşmüş bir tahta parçası gibl olmamalısın. ‘Her şey olabilir!’ diyor adam ya da kadın diyor. Karşı taraf da ‘Peki aşkım, sen nasıl istersen!’ diye karşılık veriyor. Bu mudur yani?
Kimseye teslim olma! Kontrol daima sende olsun. Elbette bir an gelir ve teslim olacağın insanlar da çıkar karşına! Her önüne gelene teslim olanlardan olma. Herkesi ciddiye al; ama herkesi hayatına alma. Herkesi dinle; ama herkesin dediğini yapma. Sen sadece zamanı geldiğinde yani inandığında gerekeni yap! Aksi hâlde, başından sonuna kadar tüm hayatını tek kelimeyle ‘Keşke’ ifadesiyle özetleyebilecek kadar sığ bir ömür yaşamış olacaksın. Son nefeste ağızdan çıkacak gizli ve sessiz bir ‘Keşke’den daha beter bir son tahayyül edemiyorum. O hâlde akıllı ol ve gerekeni yap sadece gerekeni…
0 Yorum