Hareket ve Kuvveti Tanıyalım

3 dk


Çevremizde gördüğümüz otomobillerin çalışabilmesi için yakıta ihtiyaçları vardır. Vücudumuz da tıpkı bir otomobil gibi çalışır. Yani çalışması için yakıta ihtiyacı vardır. Vücudumuzun yakıtı da besinlerdir. Beynimiz, kalbimiz, karaciğerimiz, böbreklerimiz, midemiz ve diğer organlarımız besinler sayesinde çalışır. Zıplamamız, koşup oynamamız ve tüm faaliyetlerimiz besinlerin verdiği enerji sayesinde olur. Büyümemiz, gelişmemiz ve sağlıklı olmamız yeteri kadar beslenme ile mümkündür. İnsanlar olarak bizler; besinlerimizin bir kısmını hayvanlardan bir kısmını ise bitkilerden elde ederiz. Yediğimiz besinlerde farklı besin içerikleri vardır. Bunlardan kimileri ise bazı besinlerde fazladır. Bir besinin içeriğinde hangi madde daha fazla ise besin o gruba dahil edilir. Bunu hem futbolu hem de voleybolu seven Ahmet’in futbolu daha çok sevmesi nedeniyle futbol kursuna giderek futbolcu olmasına benzetebiliriz. Şimdi gelin hep birlikte besinlerin içeriklerini inceleyerek konumuzu daha iyi anlayalım.

Besin içerikleri karbonhidratlar, proteinler, vitaminler, yağlar, mineraller ve su olmak üzere beş gruba ayrılır.

Proteinler ile başlayalım.

Oyun oynarken ya da koşarken hiç düşüp yaralandınız mı? Bu küçük yaralar hiç iyileşmeseydi, sizce ne olurdu? Peki sizce bu yaralar nasıl iyileşiyor? İşte bu soruların cevabı proteinlerde saklı. Vücudumuzda yapıcı ve onarıcı görev yapan besinler, proteinlerdir. Saçlarımızın ve tırnaklarımızın uzaması proteinler sayesindedir. Kırılan kemiklerimiz ve vücudumuzda oluşan yaralar proteinler sayesinde çabucak iyileşir. Proteinler, vücudun mikroplara karşı savunmasında görev alan koruyucu maddelerin (antikor) ve bazı vitaminlerin yapımında görev alır. Proteinler fındık, fıstık, badem, nohut gibi bitkisel ve et, süt, yumurta gibi hayvansal besinlerde bulunur. Proteinleri vücudumuza az almak da çok almak da hastalıklara neden olur.

Hareket etmek için neye ihtiyaç duyarız? Günlük hayatta koşmak, zıplamak, oynamak ve eğlenmek için enerjiye ihtiyaç duyarız. Enerjiniz bitip de yorulduğunuz zamanlar elbette olmuştur. İşte enerji denince ilk akla gelen besin grubu karbonhidratlardır. Karbonhidratlar vücudumuza enerji kaynağıdır. Ayrıca beynimizin kullandığı tek enerji kaynağıdır. Karbonhidratlar, buğday ve ekmek gibi buğdaydan yapılan ürünlerde, meyve ve sebzelerde, bal pekmez gibi besinlerde bolca bulunur.

Karbonhidratları az tüketirsek enerjimizi yeteri kadar alamayacağımızı öğrendik. Peki karbonhidratları fazla tüketirsek ne olur? Vücudumuzun ihtiyacından fazla karbonhidrat tüketmemiz durumunda vücudumuz bu karbonhidratları yağa çevirir ve vücudumuzda yağ oranı artar. Böylece kilo almaya başlarız. Özellikle çok şeker yiyen çocuklarda diş çürükleri ortaya çıkmaya başlar. 

Yağlar da karbonhidratlar gibi enerji kaynağıdır. Uzun süre aç kalmamız durumunda vücudumuza aldığımız karbonhidratların enerjisi yetmemeye başlar. Bu durumda vücudumuz enerji ihtiyacını yağlardan sağlar. Tıpkı karbonhidratlar gibi yağları da aşırı tüketmemiz durumunda vücudumuzda yağ birikir. Biz buna fazla kilo diyoruz. Yağlar tamamıyla zararlı değildir. Hatta vücudumuz için oldukça gereklidir. Çünkü yağlar iç organlarımızı zararlı etkilerden korur.  Ayrıca soğuk bölgelerde yaşayan hayvanlar vücutlarındaki yağlar sayesinde kendilerini sıcak tutabilirler. Yağlar bitkisel gıdalardan en çok zeytin, ayçiçeği, mısır, ceviz, fındık ve susamda hayvansal gıdalardan ise tereyağı ve kuyruk yağında bulunur.

Vitaminleri beden eğitimi öğretmeni gibi düşünebiliriz. Beden eğitimi öğretmenlerimiz nasıl ki derslerde sıraları düzenler işte tıpkı vitaminler de beden eğitimi öğretmeni gibi vücudumuzda düzenleyici görevi yapar. Organlarımızın düzenli çalışmasını sağladığı gibi vücudumuzun direncini arttırarak bizi hastalıklara karşı korur. Vitaminler bütün besinlerde bulunur. Her gün tüketmemiz gereken meyve ve sebzelerde ise bol miktarda vitamin vardır. Vitaminleri yeteri kadar almazsak vücudumuzun direnci azalır ve hastalanırız. Vitaminler harflerle isimlendirilir. A, C, D, E ve K vitaminleri bu isimlere örnektir.

Soluk alıp verdiğimizde, burnumuz aktığında, terlediğimizde, ağladığımızda vücudumuzda bulunan sudan su kaybettiğimizi biliyor muydunuz?

Vücudumuzun her gün suya ihtiyacı vardır. Su ihtiyacımızı yiyecek ve içeceklerden karşılarız. Tüm yiyeceklerin içinde su bulunur. Karpuz yediğimizde tabakta su biriktiğini görürüz. Pişirdiğimiz etler bir süre sonra suyunu bırakır. Susuz gibi görünen havucu katı meyve sıkacağı ile sıktığımızda su elde ederiz. Hatta nohut, kuru fasulye vb. kuru gıdalar bile içlerinde su barındırır. Mineraller de su gibi bütün besinlerde bulunur. Kayaçlardaki tuzlar yıllar içinde yağmur, rüzgâr gibi çevresel faktörlerin etkisiyle ufalanarak toprağa karışır. Topraktaki bu mineraller bitkilere geçer. Bitkilerle beslenen insanlar ve hayvanlar da bu mineralleri vücutlarına almış olurlar. Su ve mineraller de vücudumuzda düzenleyici olarak görev yapar. Kemiklerimizin, dişlerimizin, kaslarımızın ve organlarımızın düzenli çalışması için minerallere ihtiyacımız vardır.

Besinlerin içinde barındırdıkları maddeler ve bu maddelerin görevleri bu kadar. Bir sonraki dersimizde buluşana dek kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
12
Üzgün
Kızgın Kızgın
10
Kızgın
Hahaha Hahaha
9
Hahaha
Beğendim Beğendim
8
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
6
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
5
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
5
Beğenmedim

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds