TARİH BOYUNCA SÜVEYŞ KANALI FİKRİ | MESELE

4 dk


Dünya denizciliğine çağ atlatacak bir girişim: Kızıldeniz’i Akdeniz’e bağlamak, Afrika’yı Asya’dan ayırmak. Yani Süveyş Kanalı’nı açmak. Süveyş Kanalı için tarihte onlarca savaş çıktı, bu savaşlarda yüzbinlerce insan öldü. Bu kanalı kontrol etmek için bir gecede koca bir diyar işgal edildi. Hiç şüphesiz Süveyş Kanalı ve kanalın açıldığı bölge tarihe yön verdi. Peki, Süveyş’te bir kanal açma düşünceleri ne zaman belirdi? Kanal açma girişimlerine ne zaman başlandı? Gelin bu videomuzda Süveyş Kanalı fikrinin tarihine doğru bir yolculuk yapalım.

(intro)

            Süveyş Kanalı henüz 150 yıl önce açılmış olabilir ancak bundan çok daha öncesinde Kızıldeniz’i Akdeniz’e bağlayan kanallar vardı, üstelik antik dönemde! Kanalın açılması fikri hiç şüphesiz uzun yıllar boyunca vardı çünkü kanalın yapılacağı yer çok stratejik bir konumdaydı. Açılacak bu kanal Çin, Hint ve Arap diyarlarından Avrupa’ya kesintisiz bir gemi trafiği sağlayacaktı. Tabii antik kanalın ilk açıldığı zamanlarda gemiler bu yolculuklara dayanabilecek güçte değildi ancak kanalın yine de açılması lazımdı. Çünkü Mısır diyarına hükmeden firavunların Kızıldeniz ve Akdeniz’de ayrıca Nil Nehri içinde üç ayrı donanmasının bulunması gerekiyordu. Nil donanması Akdeniz’e de inebilirdi belki ancak Kızıldeniz’e inemiyorlardı. Bu yüzden donanmalar iki deniz arasında aktarılamıyordu. Oysa arada bir kanal olsaydı da hem donanma hem de ticaret gemileri zorluk yaşamasaydı ne güzel olurdu değil mi? Aynı soruyu MÖ 19. yüzyılda Mısır firavunu 2. veya 3. Senusret de kendine sordu. Bunun üzerine bir kanal inşa edildi. O zamanlarda iddialara göre Kızıldeniz çok daha içlere sokuluyordu ve Acı Göl’ü de içine alıyordu. Firavunun açtığı bu kanal şimdilerde Acı Göl olarak bilinen ancak zamanınca körfezin bir parçası olan yerden başlıyor ve Nil deltasındaki kollardan birine bağlanıyordu. Yani o zamanki güzergâh şimdikinden biraz daha farklıydı. Aynı kanalı 2. Ramses, 2. Ptolemy gibi pek çok firavun bakım yaptırarak kullanmaya devam etti. Peki, nasıl unutuldu bu kanal daha sonraları?

            Cleopatra zamanındaki kaynakları incelersek bir kanal olduğunu göremeyiz. Çünkü bu dönemde hem Nil Nehri’nin suyu azalmış hem de Kızıldeniz’in suyu çekilmişti. Kızıldeniz çekildiği sırada arkasında Acı Göl ve Timsah Gölü gibi iki büyük göl bırakmıştı. Nil Nehri’nin suyu azalınca da kanalın ilerlediği kol kurumuştu. Yeterli bakım yapılmayınca kanalın içi kum doldu ve artık kullanılamaz hale geldi. Tarih kitaplarında da geçmese o bölgede eskiden bir kanal olduğundan kimsenin haberi olmayacaktı. Tüm bunlar olduğunda yıllar yaklaşık olarak milada oldukça yakındı.

            8. yüzyıldaysa kanal yeniden elden geçirildi ve kullanıldı. Tam olarak kimin yaptığı bilinmese de Mısır fatihi Amr bin As veya dönemin İslam halifesi Ömer bin Hattab tarafından tamir edildiği düşünülüyor. En son 1000 yılı civarında da Fatımi halifesi Hâkim tarafından yine elden geçirilen kanal bu tarihten sonra yine kumla doldu ve kullanılamaz hale geldi.

            15. yüzyılın sonlarında ticaretin efendisi Venedikliler, Hindistan ticaretini kolaylaştırmak için bir kanal açma fikrine giriştiler. Hatta kanalın inşası için o zamanki Mısır’ın hâkimi Memluklerle müzakerelere başladılar. Ancak Mısır’ın 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilmesi projenin rafa kalkmasına sebep oldu.

            16. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmed Paşa, Kızıldeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayan bir kanal inşa etmeye çalıştı. Bu paşa tam bir proje adamıydı. Tek kanal projesi Süveyş Kanalı değildi. Don-Volga nehirlerini bir kanalla bağlayarak Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkeleri dünya denizcilik sektörüne kazandırma gibi bir projesi de vardı. Aynı zamanda İzmit Körfezi, Sapanca Gölü ve Sakarya Nehri’ni birbirine bağlayarak İstanbul Boğazı’na alternatif bir yol açmayı da düşünmüştü. Ancak paşanın bu projeleri hem pahalı görülmüş hem de devam eden savaş halleri sebebiyle bir türlü hayata geçirilememişti. Şayet proje başarıyla gerçekleştirilebilseydi, güney donanması kuzeye, kuzey donanması da güneye rahatlıkla intikal edebilirdi. Bu da Osmanlıya deniz yönünde büyük güçler verebilir, daha uzun süre etkisini koruyabilirdi. Dönemin şartları gereği projeler rafa kaldırılınca bunlar da ancak bir hayal olarak kaldı.

            1798 yılında ise Napolyon Mısır’ı işgal etti. Daha önce Napolyon’u anlattığımız videomuzda işgale değinmiştik. Dilerseniz kartlardaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz. Mısır işgal altındayken Napolyon antik zamanlardaki kanalın izlerini aradı ve gerçekten de buldu. Bunun üzerine kanal açma fikirleri yeniden gündem oldu. Ancak Napolyon’un birlikte çalıştığı mühendis Kızıldeniz’in Akdeniz’den 10 metre daha yüksekte olduğunu söyledi. Yani Panama Kanalı’nda olduğu gibi kapaklar ve güçlü dolum pompaları gerekecekti ki bu kanalın oldukça pahalıya mal olacağı anlamına geliyordu. Bu yüzden Napolyon kanal açmaktan vazgeçti. Zaten sonrasında da Mısır’dan çekilmek zorunda kaldı.

            19. yüzyılın ortalarında iki deniz arasında kot farkının olmadığı anlaşılınca kanal yeniden gündem oldu. 1854-1856 yılları arasında bir Fransız Süveyş Kanalı’nın açılması ve işletilmesi için bir şirket kurdu. Dönemin Mısır Valisi Said Paşa’dan imtiyaz alan şirket kanalı 99 yıl boyunca işleteceklerini onaylayan anlaşmayı imzaladı. 1859 yılında ilk kazma vuruldu ve 10 yıl sonra 1869’da kanalın açılışı yapıldı. Kanalı bir şirket işlettiğinden dolayı isteyenler borsa üzerinden şirkete ortak olabilirdi. Bu sırada İngilizler şirketin hisse senetlerini almaya başladı. 1875 yılına gelindiğinde şirketin hisselerinin %44’ü İngiliz hükümetinin elindeydi. 1882 yılındaysa İngilizler Mısır’ı işgal etti. Böylece kanalın kontrolü de İngilizlerin eline geçmiş oldu. Özellikle 1936 İngiliz-Mısır Antlaşması’nda kanal ve çevresinin kontrolü İngilizlere geçince bölge daha kritik bir hal aldı. Bugünlerdeyse kanalın kontrolünü Mısır sağlıyor. 2015 yılında Mısır hükümetinin girişimleriyle kanala paralel başka bir kanal daha açılarak güzergâh genişletildi.

            İşte tarih boyunca Süveyş Kanalı fikri böyle şekillenmişti. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
2
Üzgün
Kızgın Kızgın
1
Kızgın
Hahaha Hahaha
13
Hahaha
Beğendim Beğendim
12
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
10
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
9
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
8
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds