Sokollu Mehmed Paşa; 3 padişah görmüş, 14 yıl sadrazamlık yapmış bir Boşnak devşirmesi… Sokollu Mehmed Paşa’yı bu kadar mühim kılan özelliklerinden birisiyse tam bir projeler adamı olması. Peki, Sokollu Mehmed Paşa’nın ikisi günümüzde gerçekleştirilmiş olan üç büyük projesi nelerdi? Bu projeleri neden geliştirmişti? Gelin videonun devamında hep beraber öğrenelim.
(intro)
1505 yılında Vişegrad kadılığındaki Rudo kasabasına uzak olmayan, Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan Sokoloviçi’de dünyaya gelen Sokollu Mehmed Paşa, Bayo adıyla vaftiz edilmiş, 1519 yılında devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayı’na getirilmiş, Mehmed adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiş, ardından İstanbul’a gönderilmiştir. Sokollu Mehmed, Topkapı Sarayı’nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541’de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546’da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Deryalığa getirildi. 1549’da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı. 1553’te Kubbealtı vezirlerinden birisi oldu. Semiz Ali Paşa’nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565’te ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Osmanlı tarihinde Sokollu devri başlıyordu.
Sokollu askeri ve siyasi başarılarının yanı sıra üç büyük projesiyle tarihe damga vurmuştu. Bu projelerden ilki Süveyş Kanalı’ydı. Avusturya’nın İstanbul’daki memuru Karl Rimm, 1570 başlarında sarayına yazdığı bir raporda, Sokollu’nun, Kıbrıs’a saldıracağı bilinen Türk donanması ile aslında Afrika’ya mümkün olduğu kadar çok kuvvet yollamayı düşündüğünü bildirdi. Sokollu’nun fikri Süveyş’e kadar bir kanal kazdırıp gemilerin bir engelle karşılaşmaksızın Akdeniz’den Kızıldeniz’e geçişlerini sağlamaktı. Ama Kıbrıs’ın fethedilmesi ön plana çıkınca kanal açma teşebbüsü başlamadan bitti. Sokollu’nun Aralık 1568’de Süveyş Kanalı’nın açılma düşüncesi kapsamında bölgede fizibilite çalışmaları yapılmasına dair bir fermanı Mısır valisine yolladığı da ifade edilir. Ancak Kıbrıs’ın fethi, kanal fikrinin uygulamaya konmasına engel olmuştur. Akdeniz donanmasının gerektiğinde Kızıldeniz’e geçmesi, bu yolla o tarihlerde büyük önem kazanan Hint Okyanusu üzerinde etkili olabilmesi ve devletin Arabistan, Sudan ve Habeşistan’ı nüfuz altına alabilme amacıyla Süveyş Kanalı’nı açtırmak üzere faaliyete geçildi. Burada dikkate şayan olan husus, Timsah Gölü ile Nil Nehri’ni bağlayan eski kanal yerine Port Said ile Süveyş arasında, yani bugünkü kanalın işgal ettiği saha üzerinde mühendislere planlar yaptırılmasıydı. Bu hazırlıkla eski kanalları ıslah etmek yerine yeni bir kanal açmak düşünülüyordu. Süveyş kanalı fikrinin tarih boyunca gelişimini konu alan başka bir video yapmıştık, dilerseniz o videoyu da izleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
Sokollu’nun diğer bir projesiyse Don Volga Kanalı’ydı. Kanuni’nin son sadrazamı Sokollu Mehmet Paşa fikri padişah Kanuni Sultan Süleyman’a sundu. Kanunî’nin 1566 yılında Zigetvar Seferi sırasında hayatını kaybetmesi ile bu ilk girişim gerçekleşemeden kaldı. Kanuni döneminde Astrahan ve çevresinde Müslüman halklara yapılan baskılar II. Selim döneminde artarak devam ediyordu. Böylece II. Selim devrinde proje tekrar gündeme geldi. Sokollu muhalifleri, bu projenin bir hayali girişim olduğunu, boş yere devleti nihayetsiz masraf ve zarara sokacağını ileri sürseler de Sokollu Mehmet Paşa, fikrini padişaha benimsetti. Kanal projesi, Rusya Çarlığı’nın eline düşen Kazan ve Astrahan’ı Rusların elinden almayı hedefleyen Astrahan Seferi’yle eşzamanlı yürütülecek; donanma Volga’ya geçerek orduyla beraber Astrahan üzerine gidecekti. Sokollu, Şıkk-ı sâni defterdarı Çerkez Kasım Bey’i Beylerbeyi yaparak hem Astrahan kalesini ele geçirmek için Ruslara karşı Astrahan Seferi’ni gerçekleştirmekle, hem de kanal çalışmalarını başlatmakla görevlendirdi. Kanal kazılacak yer tespit edildi. Astrahan’ın biraz kuzeyindeki bu bölge, Eski Yunanlar tarafından Don’un ve Volga’nın, iki ayrı denize dökülmeden önce, üzerinden geçtiği en sığ toprak olarak tespit edilmişti. Bütün malzemeler Azak Kalesi’nde toplandı. Azak Kalesi, hem seferin önemli bir dayanağı, hem de hareketin çıkış noktası oldu. Nisan 1569 tarihinde, Kaptan Mustafa Paşa komutasındaki donanma ile üç bin yeniçeri bölgeye sevk edildi. Asıl kuvvetler ile amele ve levazım sevki ise Ağustos 1569 tarihinde Kaptan-ı Derya Ali Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasıyla yapıldı. Ayrıca kanal kazısında çalışmak üzere 30.000 Nogay Tatarı tutuldu. 1569 Ağustos’unda Kefe Beylerbeyi Çerkez Kasım Paşa tarafından kazı çalışmaları başlatıldı, Don Nehri’nin bir kolu olan Ilovlya Çayı ile Volga’nın kolu Kamsyshinka Çayı arasındaki (şimdiki adıyla) Petrov Val kasabasının bulunduğu alanda kanal kazılmaya başlandı. Üç ay içinde iki nehir arasındaki mesafenin yaklaşık üçte biri kazıldı. Ancak işçiler ve askerler arasında hoşnutsuzluklar baş gösterdi. Özerkliği kaybedebileceği kulağına çalınan Kırım Hanı Devlet Giray Han’ın projeyi istememesinin yanı sıra Rusya Çarlığı’nın bu projeyi önlemek için yaptığı saldırılar ve mevsimin kışa dönmesi kanal kazısını yavaşlattı. Sonunda Kırım Hanı, Kasım Paşa’nın kanal işini bırakıp doğrudan Astrahan üzerine yürümesi konusunda II. Selim’i ikna etti. Böylece kanal projesi yarım kaldı. Astrahan seferi de Kasım Paşa’nın geri çekilme emri vermesi ile sonuçsuz kalmış; Osmanlı Kırım ordusu geri çekilme sırasında çöllerde ve bataklıklarda telef olmuştur. Sokollu’nun bu projesi Sovyetler Birliği tarafından Osmanlı’nın seçtiği yerden farklı iki noktadan yürütülen 5 yıllık kazı çalışması sonucu 1952’de hayata geçirildi.
Sokollu’nun son büyük projesi ise Körfez-Sapanca-Sakarya Kanalı’ydı. Bu proje Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne, gölü de İzmit Körfezi’ne bağlamayı amaçlıyordu. Proje ile ucuz ulaşım türü olan nehir ulaşımını geliştirmek, iç bölgeleri denizlere bağlamak, yoğunlaşan İstanbul Boğazı trafiğini rahatlatmak temel hedeflerdendi. Daha önce Roma ve Bizans dönemlerinde de girişilen bu proje Sokollu Mehmet Paşa tarafından yeniden Kanuni’ye sunulmuştur. Sadrazam Sokollu Mehmet Paşa 1570 yılında Sakarya Nehri’ni İzmit Körfezi’ne bağlama görevini Mimar Sinan’a vermiştir. 15 km kazılan kanallar ne yazık ki savaşlar sebebiyle terk edilmiş ve proje rafa kalkmıştır. III. Murad, IV. Mehmet, I. Mahmud, III. Mustafa, II. Mahmud, Abdülmecid ve Abdülaziz sultanlar zamanında proje ile ilgilenilmiş, yine bir sonuç elde edilememiştir. Cumhuriyet devrinde de pek çok kez proje gündeme gelmiş olsa da halen fiili kazıya geçilebilmiş değildir.
İşte bunlar, projeler adamı Sokollu Mehmed Paşa’nın üç büyük projesidir. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.
0 Yorum