POPÜLARİTE: ÇÜNKÜ HERKES YAPIYOR | AntiKAFA


Modern Çağ ve sosyal medyayla beraber büyük değişime uğrayan kavramlardan biri: Popülarite. Popülarite, günümüzde insanların tercihini etkiliyor ve hatta ona uygun olan şeyleri yapmamak bir ayıp sayılıyor. Diğer insanlar yapıyor diye herkes kendini onu yapmaya zorluyor. Gelin eleştirilerde bulunduğumuz AntiKAFA serimizin bu videosunda popülarite ve doğurduğu sonuçlar hakkında konuşalım.

Nedir popülarite? Şöyle bir düşünün. Etrafınızdaki insanlara baktığınızda çoğu kişinin yeni çıkmış bir ayakkabıyı giydiğini görüyorsunuz. Onlar giyiyorsa benim onlardan neyim eksik diye düşünerek kendinizi o ayakkabıyı almak zorunda hissediyorsunuz. Ve böyle düşünen tek kişi siz değilsiniz, bunu herkes düşünüyor. İnsanlar kendini topluma ayak uydurmaya şartlıyor. Popülarite işte bu. Hani Adam Fawer’ın Empati kitabını incelediğimiz videomuzda da demiştik ya “İstediğinizi yapıp yapmamakta özgürsünüz ancak ne isteyeceğinize siz karar veremezsiniz” diye. Popülarite de aynı şekilde sizin ne isteyeceğinize karar veriyor. Moda anlayışı da böyle çıkmıyor mu zaten? Birileri bir stil geliştirip bu sene moda bu olsun diyor. Bu sırada bir öncü grup var. Moda denen şeyleri giyinip her yerde geziyorlar. İnsanlar bunları her yerde gördükçe merak ediyor, belki bir kişide görse ne saçma bir kıyafet diyeceği giysileri çok kişinin üstünde görünce onu almak istiyor. Çünkü almadığı sürece toplumda yalnız kalacağını, yalnızlaşacağını düşünüyor. Hayal etsenize, bir kıyafeti çok beğendiniz aldınız giyiyorsunuz. Sırf diğer insanlar bunu eskiden giyiyordu şimdi moda farklı diye sizi ayıplarlar. Kim karar veriyor peki buna? Neden istediğim şeyi giydiğim için ayıplanıyorum? Üstelik herhangi bir kötü yanı da yok kıyafetin. Sadece diğer insanlara ayak uydurmuyorum diye neden ayıplanayım?

Popülarite meselesi sadece modada değil, kitaplarda bile geçerli. Bazı kitaplar var hızlı parlıyor ve çabuk sönüyor. Ve genelde bu kitapları okuyan insanlar bir şey öğrenmek bir fikir edinmek için okumuyor; amaçları sadece toplumdan uzak kalmamak, yani yalnızlaşmamak. Yanlış anlaşılmasın, bu kitaplar klasikler olarak bildiğimiz kitaplar değil. Klasikler gerçekten de okunması gereken kitaplar. Suç ve Ceza için kimse popülarite eseri diyemez. O gerçekten de önemli mesajlar barındıran bir eser. Popülarite kitapları çok daha başka. Bu kitaplar genelde çok satanlar olarak adlandırılıyor ama her çok satanlar listesine giren kitap da bahsettiğimiz kitaplardan değil. Hiçbir edebi veya akademik kimliği olmayan, okurlarının yazarı görünce çığlık atıp tezahürat yaptığı kitaplardan bahsediyoruz. Ne yazık ki popülarite her yerde, kitapta bile.

Stres çarkı vardı mesela bir aralar. Nerede şimdi onlar? Kim kullanıyor? Onu alan insanlar gerçekten stres atmak için mi alıyordu sanki? Hayır elbette. Başkalarının elinde görünce doğal olarak bir istek uyanıyor bilinçaltında. Herkeste var bende niye yok? Iphone kullanıcılarının yarısına sorsanız neden Iphone tercih ettiniz diye, güvenliği daha iyi, kamerası daha iyi işlemcisi daha güçlü falan demez birçoğu. Çünkü onlar bu özellikleri için değil, popüler olan Iphone olduğu için Iphone aldılar. İkinci el bile olsa bir Iphone’um olsun benim de bir Iphone’um var diyebileyim toplum içinde yalnız kalmayayım diye düşündü pek çoğu. Popülarite; insanların kararını değiştirdi, isteklerini yönlendirdi.

Ya sosyal medyaya ne demeli. Bir şey sosyal medya olmadan yüzde elli popülerlik kazanıyorsa sosyal medyayla beraber bu oran yüzde yetmişleri geçiyor. Akımlar, challengelar çıkıyor mesela. Birçok insan yapıyor bunları. Ve daha sonrasında normalde yapmayacak insanlar bile toplumda yalnızlaşmamak için bu furyaya katılıyor. Hatta akımlar değil sosyal medyanın doğrudan kendisi popülarite üzerine kurulu. Bir sosyal medya uygulamasını indiren insanlar gerçekten onu kullanmak için değil herkeste olduğu için

indiriyor genelde. Hani hep diyorlar ya TikTok kapatılsın topluma zarar veriyor insanları boş işlerle uğraştırıyor diye. Hayır, toplumun sorunu TikTok değil, sorun doğrudan popülaritede. Bugün TikTok kapansa insanlar o boşluğu doldurmak için yeni arayışlara girecek. Ve biz popülarite sorununu çözmedikçe aynı şeyler sürekli tekrar edecek. Sadece TikTok’ta yok bu popülarite, Instagram’da ve hatta YouTube’da da var. AHALİ de bir YouTube kanalı değil mi, sizin ne farkınız var diyebilirsiniz. Ancak arada bir fark var. Eğer biz bu kanalı “Herkesin bir YouTube kanalı var, bir tek biz kaldık kanal açmayan hadi biz de açalım” diyerek kursaydık, işte o zaman popülaritenin cazibesine biz de kapılmış olurduk. Tam olarak bu düşünceyle YouTube’da yer alanlar var. Ama bu kişiler genelde yeni içerik üretemez, hep çoğu kişinin yaptığı içerikleri görüp ben de yapayım derler. Bizimse bir amacımız var, kendimize özgü içeriklerimiz var. Biz bu yolda ahaliye fayda sağlamak için varız. YouTube bizim için sadece ahaliye ulaşmak için kullandığımız bir araç. İşte bu yüzden popülariteye yenik düşmüyoruz.

Peki, popülaritenin üstesinden nasıl geleceğiz? Bunun için yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Popüler olan şeylere yasak getirerek bunu yapamayacağımız aşikar. Tek yapabileceğimiz, toplumsal bir bilinç oluşturmak. Peki, sizin aklınızda başka mücadele yöntemleri var mı? Yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz.

Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.

Exit mobile version