KAUÇUĞUN SERÜVENİ | TARİHSEL SÜREÇTE KAUÇUK NASIL GELİŞTİ?

3 dk


Araba lastiğinden paket lastiğine, silgilerden su geçirmez giysilere yüzlerce farklı alanda kullanılan mucizevi bir malzeme: Kauçuk. Gerek esnek yapısı gerekse yumuşatıcı dokusuyla hayatımızın pek çok yerine giren kauçuk ilk defa ne zaman kullanılmaya başlandı peki? Ya da nasıl üretiliyor bu kauçuk? Gelin kauçuğun serüvenine doğru bir yolculuğa çıkalım.

Kristof Kolomb, Amerika ziyaretleri sırasında tuttuğu günlüklerinde ağaç özsuyundan yapılmış yere vurunca zıplayan lastik bir topla oynayan Azteklerden bahseder. Bu, kadim dünyanın kauçukla ilk tanışmasıdır. Zaten kauçuğun üretimi için gereken kauçuk ağacı Amerika’ya has tropikal bir bitkidir. Ardından Avrupalı kâşifler bu yeni ve esrarengiz kıtada dolaşmaya ve yeni bitkiler öğrenmeye başlamıştı. 16. yüzyılda Meksika’nın İspanyol egemenliği altında bulunduğu yıllarda bazı İspanyol gezginleri, yerlilerin elastik bir madde kullanmakta olduklarını görmüşlerdi. Avrupa’da da bunlarla ilgili çeşitli söylentiler dolaşmaya başlamıştı. Yerlilerin renk renk tüyleri, bir bitkiden çıkardıkları süte benzeyen beyazımsı maddeyle vücutlarına yapıştırdıkları, böylece büyücü kılığına büründükleri söyleniyordu. İçine ayaklarını batırıp çıkardıkları bu süt gibi maddenin kuruduktan sonra çarığa benzer bir çeşit ayakkabı biçimini aldığı da dolaşan söylentiler arasındaydı. 1735 yılında Charles de la Condamine adında bir Fransız, hiçbir Avrupalının karşılaşmadığı bu acayip bitkilerin esrarını çözmek üzere Amazon ormanlarına doğru yola çıktı. Keçuvalı yerliler ağaca ‘gözyaşı’ anlamına gelen ‘heve’ yahut ‘cao ochu’ adını veriyorlardı. Serüvenle dolu bir yolculuktan sonra de la Condamine, bu esrarengiz ağacı buldu. Kabuğunu keserek çıkardığı sütü kurutup bazı modeller yaptı ve Fransa’ya yolladı. Hevea brasiliensis adlı ağaçtan çıkarılan bu beyaz renkli öz suyun adı aslında lateksti. Öz suyu kurutuluyor ve bazı işlemlerden geçirilince kauçuk adını alıyordu.

1763 yılında birkaç Fransız kimyageri cevheri trebentin yağı ve etere batırıp eritmeyi başardı. Bu yıllarda lateksin, lastik adı altında, mürekkep lekelerini kâğıt üzerinden çıkarmak için silgi olarak kullanılmaya başlandığı görülür. Ardından 1793 yılında Peal adında bir İngiliz, kauçuğu trebentin içinde eriterek su geçirmez bir madde yapma patentini aldı. 1823 yılında Charles Macintosh adında İskoç bir kimyager bu metodu geliştirerek muşamba dediğimiz su geçirmez kumaşları ilk defa üretti. 1839 yılına gelindiğinde Charles Goodyear adındaki Amerikalının bir rastlantı sonucu bulduğu sistem, lastik sanayinde büyük bir devrime sebep oldu. Goodyear, lateksi ısıtıp kükürtle işleyerek daha elastiki ve dayanıklı bir duruma getirdi. Böylece kauçuğa hava şartlarından etkilenmez bir nitelik kazandırdı. Bu işleme, vulkanize etmek denir. Kükürtleme işlemi, kauçuğun kullanılış alanlarını genişlettiği gibi fiyatlarını da artırdı. Araba lastikleri satan Goodyear şirketinin ismi de şirketin kurucusu Frank Seiberling tarafından kauçuk sanayide devrim yaratan Goodyear’ın anısına bu şekilde verilmişti.

İngiltere hükümeti bir dönem iklim yönünden Amazon ormanlarına benzerlik gösteren sömürgelerinde kauçuk ağaçları yetiştirmeyi düşündü. Bu yüzden 1873 yılında Farris adında biri, bu ağaçların tohumlarını Brezilya gümrüğünden sıyrılarak İngiltere’ye kaçırdı. Daha sonra

Hindistan’da dikilen bu tohumlar tutmayınca Henry Wickham adında bir İngiliz, Brezilya’dan 70.000 tohum daha kaçırdı. Sri Lanka’ya götürülen bu tohumlardan 2.000 tanesi iklime alışarak gelişti. Bu sayede kauçuk üretimine İngiltere de dâhil oldu. 1885 yılında Afrika’da yetişen, Ficus elastica adlı bir ağaçtan da kauçuk elde edildi. Böylece yıllık üretim 4.000 tona ulaşmış oldu. 1907 yılında hiç kimsenin haberi olmaksızın Sri Lanka’da gizli gizli yetiştirilen Brezilya kauçuk ağaçlarının tohumları Malezya’ya aktarıldı. H. N. Ridley adındaki İngiliz botanikçisinin çalışmalarıyla elde edilen başarı sonucu yılda 6.000 tonluk kauçuk, dünya pazarlarına sürüldü. Bu, kolay ve çabuk kazançlar sağlayan Brezilya ve Afrika kauçuk tüccarlarının sonu oldu. Hollandalıların Endonezya, Amerikalıların Liberya ve Brezilya, Fransızların Çinhindu’da kurdukları kauçuk ağacı çiftlikleriyle dünya kauçuk üretiminde uluslararası bir yarış başladı. 20. yüzyıl boyunca, kimyadaki ilerlemeler, yağdaki kauçuğun kullanılarak suni versiyonunun yapılmasına imkân tanıdı. Petrol ürünleri ve doğalgazla işlenen sentetik kauçuk günümüzde artık dünya piyasasındaki kauçuk rezervinin üçte ikisini oluşturmakta.

İşte arabalardan silgilere basketbol toplarından muşambalara hayatımızın neredeyse her yerinde olan kauçukların serüveni buydu.

Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
5
Üzgün
Kızgın Kızgın
4
Kızgın
Hahaha Hahaha
2
Hahaha
Beğendim Beğendim
1
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
13
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
12
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
10
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds