GÜZELLİK NEDİR? (ESTETİK) | FİLOZOFLARDAN SEÇMELER

3 dk


Güzellik nesnel midir? Güzel denen nesneleri güzel kılan şey nedir? Güzel olmak iyi veya kötüyle ilişkilendirilebilir mi? Filozoflar antik zamanlardan beri bu sorulara kafa yormuş ve cevap aramışlardır. Böylece felsefede estetik adıyla bir kol doğmuştur. Biz de bu videomuzda estetik felsefenin en önemli sorularından birine, yani güzelliğin ne olduğuna, bir şeyi güzel yapanın ne olduğuna değiniyoruz. Kilit filozoflar güzellik hakkında nasıl görüşler belirtmiş? Gelin videonun devamında hep beraber öğrenelim.

(intro)

            Güzellikten felsefi anlamda bahseden ilk filozof Pythagoras veya diğer adıyla Pisagor’dur. Pisagor’a göre en güzel şey harmonia yani uyumdur. Harmonia ise birbirine zıt olan şeylerin, karşıtlıkların harmanlanmasıyla ortaya çıkan dengeden doğan uyum demektir. Evrendeki her şeyde olduğu gibi aynı zamanda güzellikte de bir matematik vardır. Pisagor’un bu düşüncesi günümüzde bilinen altın oran estetiğiyle bağdaştırılabilir.

            Empedokles’e göre, bir ressam nasıl eşit nispetlerde boyalarla mükemmel resimler yapıyorsa, sevgi ve nefretin karşılıklı düşmanlıklarının sonucunda sevginin hâkim oluşuyla mükemmel ve orantılı varlıklar meydana gelir ve bu da evrende bir güzellik oluşturur; oysa nefretin egemenliği söz konusu olduğunda, evrende savaş ve dağınıklık öne çıkar. Bu da Empedokles’in, evrende güzelliklerin yanında çirkinliğe de yer bulunduğunu kabul ettiğini göstermektedir.

            Demokritos kendinden önceki filozofların aksine güzelliği doğada değil insanda ve onun ahlakında arar. Demokritos, insanın güzeli bulması için her türlü düşünce, davranış ve yapıp etmelerinde ölçülü olmaya dikkat etmek gerektiğini tavsiye etmektedir. Çünkü ölçülü olmak veya itidal, insana neşe ve zevk sağlar, huzuru arttırır.

            Demokritos gibi Sokrates de güzelliği insanda arar. Yaşadığı yıllarda Yunan toplumunda herkes tarafından çok güzel bir insan olduğu kabul edilen Kharmides’in güzelliği söz konusu edildiğinde Sokrates, dış güzelliğin yeterli olmadığını, insanda asıl olanın ruh güzelliği olduğunu ve bir insanın, yüz güzelliği yanında ruhunun da güzel olması durumunda onunla kimsenin boy ölçüşemeyeceğini ifade etmektedir.

Platon, güzeli de idea öğretisine göre yorumlayarak iki tür güzelden bahseder. Bu güzellerden biri kendinde güzel yani değişmeyen güzeldir ki bu, ideadır; diğeri de tek tek nesnelerde veya fertlerdeki değişen güzeldir. Dünyadaki tüm güzellikler idea olan güzelin yansımasından ibarettir. İlki, kavranan, kavrama dayalı olan güzel yani güzel ideası ki, burada artık bir güzellik metafiziği vardır; ikincisi ise duyularla algılandığı için kişilere göredir, yani burada rölativist bir güzellik felsefesi söz konusudur. Güzellik ideası, değişmez, hep aynı kalır; tek tek nesnelerdeki güzellik ise duyuların algısına bağlı olduğu için algılara göre değişiklik gösterebilir. Zira herkesin güzellik anlayışı aynı değildir. Buradaki ayrılık güzele konu olan nesneden değil, özneden kaynaklanmaktadır.

Aristoteles, “güzel olan, salt kendisi için arzulanabilir olandır” demektedir. Ayrıca ona göre, güzellik matematiksel bir orantı gibi ele alınır. Güzel olan kavranabilir olmalıdır ve bu da oran ve ölçü ile ilgilidir. Aristoteles, yalnızca somut güzellikleri ele almış, soyut güzelden ise hiç bahsetmemiş, hatta böyle bir güzelliğin olabileceğini bile kabul etmemiştir.

Modern dönem filozoflarından Hume’a göreyse “Güzellik şeylerin kendilerinde değildir; sadece onları düşünen zihinde vardır ve her bir zihin farklı bir güzellik algılar”. Ona göre insan zihni bazı nesnelerden haz almaya eğilimli bir yapıya sahip olsa da, haz alma konusunda herkes aynı durumda değildir. Bir şeyin güzel olup olmadığını belirleyen, güzelliği tartışılan şey değil güzelliği tartışan şeydir.

Yine modern filozoflardan Kant; güzeli bir estetik değer olarak hoş, iyi, doğru ve yararlıdan ayırarak, sanat güzelliği ile tabiat güzelliği farkını ortaya koymaktadır. Tabiat güzelliği tabiatın bir maddede amacına ulaşmasıdır; bunun belli kuralları vardır. Sanat güzelliğinde ise çoğu kez amaç, kural yoktur; hoşa gitme ve ruhtaki estetik duygu esastır.

            Varoluşçu filozoflardan Martin Heidegger’e göre ise, güzellik “varlığın aydınlanmasıdır, doğruluktur.” Ancak bu doğruluk, mantıksal doğruluk değil, gerçek doğruluktur; varlıkların içindeki doğruluktur. Varlıkların gizli olan yapısını herkesin görebileceği şekilde açığa çıkarmak, güzeli ortaya koymaktır.

Güzellik hakkında bu filozoflar kadar derinlikli olmasa da atalarımız da bir iki kelam eder. Derler ki: “Gönül kimi severse, güzel odur.”

Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
8
Üzgün
Kızgın Kızgın
6
Kızgın
Hahaha Hahaha
5
Hahaha
Beğendim Beğendim
4
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
2
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
1
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
13
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds